Hukuk Fakültesi geçmişte olduğu gibi şimdilerde de bir çok öğrencinin hayallerini süslüyor. Fakat hukuk kazanmak, özellikle de kalburüstü üniversiteleri tutturmak için sözel derslere neredeyse dershane öğretmeni kadar hakim olmayı gerektiriyor.
Önceki yıllarda TM-2 ile öğrenci alan hukuk fakülteleri geçen seneden itibaren TM-3 puan türü ile öğrenci almaya başladı. Bu da puanlamada Matematiğin etkisinin daha az, Türkçe ve Sosyal Bilimler derslerinin etkisinin daha fazla olacağı anlamına geliyor. Bu haber Matematik, özellikle de Geometri ile sıkıntı yaşayanlar için güzel bir haber gibi görünse de kazanmak için Türkçe sorularının neredeyse tamamının çözülmesi gerekeceği için adaylarda fazladan bir stres oluşturacağı muhakkak. Çünkü çok iyi durumda da olsanız bazı sorular o kadar garip oluyor ki, ancak zannı galip ile yani “olsa olsa budur” diyerek cevap veriyorsunuz. Başka bir deyişle Türkçe ve Sosyal Bilimlerden çıkan bazı soruları ancak destekli atarak cevaplamak mümkün. Hal böyle iken bir adayın 40 Türkçe sorusundan en az 38 çıkarması için şans faktörünün de yanında olması gerekir. Soruları bir heceden dolayı yanlış anlama veya söz öbekleri arasındaki nüans farklarını sezememe tüm senenin emeğinin çöpe gitmesine yol açabilir.
Hukuk kazanmak isteyenler, bu amaçlarına ulaşmaları için derslerine sıkı sarılmanın yanında bazı başarı sağlayıcı taktikleri de uygulamak zorundadırlar. Üniversiteye hazırlananlar için kitap okuma tavsiyesi yapılır. Böylece hızlı okuma ve okuduklarını daha kolay anlama becerisi edinmesi beklenir. Adayların bu öneriye ne derecede sıcak baktıklarına dair bir istatistik yoktur. Kanaatimce ders çalışma müfredatı ve soru çözümleri nedeniyle vaktinin önemli bir kısmını geçiren kişilerin bunun üzerine bir de kitap okumaya zaman ayırdıklarını/ayırabildiklerini zannetmiyorum.
Eğer hukuk kazanmak istiyorsanız, düzenli kitap okumalısınız, hatta bunun da ötesine çıkmalısınız. Roman okuyan kişiler sonunda ne olacağını merak eder, düşünce kitabı okuyan kişiler okuduğu cümlelerde gizli savları kendi fikirleri ile kıyaslar. Eğer LYS ve YGS’de başarılı olmak için kitap okurken, sıradan bir okuyucudan ziyade, kendinizi “yazar” veya “editör” olarak konumlandırmalısınız. Kitaplarda ders çalışırken rastladığınız söz sanatları, dil bilgisi, imla kuralları ve daha bir çok şeyin uygulamalı örnekleri vardır. Okurken hem konuyu anlamaya çalışmalı hem de bunları tespit etmeye çalışmalısınız. İsterseniz bunun biraz daha ötesine giderek elinize kağıt kalem alıp denemeler yazabilirsiniz.
Bu şekilde kitap okumak sınavda hızlı okuma, hızlı görme, hızlı anlama ve hızlı ilişkilendirme sağlayacaktır.
Sosyal Bilimler ile ilgili soruları çözebilmenin püf noktası ise okuduklarınız ile neden sonuç ilişkisi kurabilmek, farklı konular arasında mantıklı ve çabuk bağlantı kurabilmektir. YGS ve LYS sınavlarında bilgi ezberlemeden ziyade sınav esnasında mantığınızı kullanarak çözebileceğiniz sorular çıkmaktadır. Bu soruları kolayca çözebilmek için ders çalışırken aklınıza takılabilecek ekstra soruları bir kenara yazmalı ve cevaplarını bulmaya çalışmalısınız. Okuduğunuz bir konunun önceki ve sonraki konular ile bağlantısını araştırmalı, ilginç bağlantılar tespit etmelisiniz.

İfade Kullanİfade Kullan